Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından, ilk durağımız Bali kültürünün simgesi haline gelmiş Barong Dans Gösterisi için yola çıkıyoruz. Renkli kostümler ve geleneksel müzikler eşliğinde sergilenen bu etkileyici performansla güne başlıyoruz.  Ardından, Bali’nin kutsal su kaynaklarıyla ünlü Tirta Empul Tapınağına geçiyoruz. Bu mistik atmosferde Bali halkının arınma ritüellerine tanıklık edeceğiz. Akabinde, volkanik dağların gölgesinde yer alan Kintamani bölgesine doğru yola çıkıyoruz. Mount Batur Volkanı ve krater gölü manzarası günümüze eşlik ettikten kısa bir süre sonra Luwak Kahvesi Çiftliğini ziyaret ediyoruz. Burada, dünyanın en özel kahvelerinden biri olan Luwak kahvesinin üretim sürecini öğrenip tadım yapabileceğiz. Günün son durağı ise, doğanın ve emeğin birleştiği Tegallalang Pirinç Teraslarına doğru ilerliyoruz. Burada yürüyüş ve mola için bir zamanımız olacak. Ardından akşam yemeği ve konaklama için otelimize geçiyoruz. 

Sabah kahvaltımızın ardından, Bali’nin kültürel kalbi olarak bilinen Ubud bölgesine doğru yola çıkıyoruz. İlk durağımız, doğayla iç içe konumuyla dikkat çeken Monkey Forest (Maymun Ormanı). Kutsal kabul edilen bu ormanlık alanda yüzlerce uzun kuyruklu makak maymunuyla karşılaşacağız. Akabinde, zarif mimarisi ve lotus çiçekleriyle süslü göletiyle bilinen Saraswati Tapınağını ziyaret ediyoruz. Sanatla iç içe inşa edilmiş bu tapınak, Bali’nin estetik ruhunu yansıtan en özel yapılardan biri olarak öne çıkıyor. Ardından, geleneksel el sanatları, tekstil ürünleri ve hediyelik eşyalarla dolu olan Ubud Pazarına doğru yola çıkıyoruz. Burada Bali’ye özgü otantik ürünler görebileceğiz. Pazarın hemen karşısında yer alan Ubud Kraliyet Sarayı (Ubud Palace) ise bölgenin tarihî geçmişine kısa bir yolculuk yapmamızı sağlayacak. Kraliyet ailesinin izlerini taşıyan bu mimari yapı, kültürel miras açısından büyük önem taşıyor. Günün son saatlerine yaklaşırken akşam yemeği ve konaklama için otelimize geçiyoruz. 

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltımızın ardından, Bali’nin kültürel ve geleneksel yapısını en saf haliyle koruyan Penglipuran Köyü’ne doğru yola çıkıyoruz. Taş döşeli yolları, geleneksel evleri ve misafirperver halkıyla bu köy, Bali’nin yaşayan kültür miraslarından biridir. Sonrasında, yüzyıllık ağaçların gölgesinde yer alan ve taş oymalarıyla Kehen Tapınağı’nı ziyaret ediyoruz. Buradaki huzurlu atmosfer, Bali'nin spiritüel dokusunu derinden hissetmenizi sağlayacak. Ardından, Bali’nin en kutsal tapınağı kabul edilen, Agung Dağı'nın eteklerinde yer alan Besakih Tapınağı’na doğru yola koyuluyoruz. Bu antik tapınak kompleksinde hem dini mimariye hem de ruhani merkezine tanıklık edecek bir yolculuğa çıkacağız. Besakih ziyaretimizin ardından Bali'nin doğu ucuna doğru yol alıyor ve manzarasıyla ünlü Lempuyang Tapınağına (Cennetin Kapısı) ulaşıyoruz. Burada bulutların üzerinde duruyormuş hissi veren ikonik “Heaven’s Gate” noktasında tapınağın mistik atmosferine tanıklık edeceğiz. Günün son durağında ise, el yapımı lezzetleriyle ünlü bir çikolata fabrikasına uğruyoruz. Burada üretim süreci ile birlikte, birbirinden farklı ve doğal çikolataların tadına bakabileceğiz. Akabinde akşam yemeği ve konaklama için otelimize geçiyoruz.

Sabah kahvaltımızın ardından iç hat uçuşumuza kadar serbest vaktimiz olacak. Akabinde, belirlenen saatte buluşup aracımız ile havalimanına geçiyoruz. Bali’den ayrılırken bavulunuza birkaç hediyelik eşya koyuyorsunuz belki, ama asıl yanınızda götürdüğünüz; denizin kokusu, sokakların ritmi ve o anlara eşlik eden sade ama kalıcı anılar oluyor. Singapur için bagaj ve pasaport işlemlerini gerçekleştirdikten sonra Singapur’a hareket. Singapur’a varışımızın ardından bizi bekleyen aracımız ile  akşam yemeği ve konaklama için otelimize geçiyoruz. 

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından güne Singapur’un sakin ve yeşil köşelerinden biri olan Botanik Bahçesi ile başlıyoruz. Bahçenin içinde yer alan Orkide Bahçeleri, doğayla iç içe kısa ama keyifli bir yürüyüş imkânımız olacak. Ardından şehrin renkli sokaklarında ilerleyerek Çin Mahallesi’ni, alışverişin kalbinin attığı Orchard Road’u ve kentin hem tarihi hem modern yüzünü bir arada barındıran noktaları keşfediyoruz. Şehir turunun devamında, Singapur’un önemli yapılarından biri olan Masjid Sultan’a geçiyoruz. 1800’lü yılların başında inşa edilen bu cami, mimarisi ve sakin atmosferiyle dikkat çekiyor. Cami ziyaretimizin ardından öğleden sonraki durağımız Sentosa Adası oluyor. Akşam saatlerinde Singapur’dan ayrılmadan önce son bir kez çevreyi izleyip bu küçük ama zengin şehre veda ediyoruz. Gümrük işlemlerinin ardından yaya olarak sınırı geçip Malezya tarafındaki Johor Bahru’daki otelimize geçiyor ve konaklama için yerleşiyoruz.

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltımızın ardından otelimizden Malaya yarım adasının güney doğu bölgesinde bulunan Johor Bahru ya ait Mersing iline gidiyoruz. Limandan kalkacak olan botla denize açılıyoruz. Tur boyunca bu yarım adanın güney doğu kısmını göreceğiz. İlk durağımız Sribuat Adası olacak. Bu adada şnorkel yapıyoruz ve botlara dönüyoruz. Ardından ikinci Durağımız olan Raja Adasına varıyoruz. Burada da yine şnorkel imkanı buluyor ve sahilde yüzmek için zamanımız olacak. Sonraki durağımız Harimau Adası olacak. Bu adada bulunan mağaraların içinde yüzme ve su seviyesine bağlı olarak adanın yüksek bulunan bir noktasından denize atlama imkanımız olabilir. Akabinde durağımız Hujung Adası oluyor. Buradaki serbest zamanın ardından bu bölgedeki küçük ama yemyeşil adalardan biri olan Tengah Adasına gidiyoruz. Ardından günün son adası olan Besar adasına varıyoruz. Bu bölgedeki büyük ve sahili güzel olan adalardan biri olan Besar Adası’na geçiyoruz. Daha sonra belirlenen saatte botumuza geçiyoruz ve otelimize doğru yola çıkıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama için Melaka’daki otelimize geçiyoruz. 

Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından UNESCO Dünya Miras listesinde yer alan tarihi Malakka şehrinde gezimize başlıyoruz. İlk durağımız bölgenin ihtişamlı camisi olan Malakka Camisi oluyor. Bu cami, Uzak Doğunun tarihi ticari açısından en stratejik bölgesi olan Malakka boğazının kenarında yer alıyor. Turumuza A’famosa kalesinde Malezya’nın nasıl sırasıyla Japon, Portekiz, Hollanda ve İngiliz kolonisine girdiğini, Malezya’yı almak için nasıl birbirleri ile savaştıklarını dinliyoruz. Akabinde Malezya’da bıraktığı farklı kültür ve izleri görmek için Stadhuys ve St. Paul Kilisesi’ne gidiyoruz. Akabinde meydanda bulunan Trishaw ismi verilen süslü-yöresel bisiklet-araba tarzındaki araçlarla cüzi bir miktar karşılığında, Malay müzikleri dinleyerek kısa şehir turu yapabilirler. Melaka’da Çinli nüfusun yoğun olması nedeniyle Nyonya (baba) kültürü hakimdir. Bu kültürü yakından tanımak için Baba & Nyonya Müzesi’ni ziyaret edip Çinlilerin yaşadığı Jonkers Walt’a geçiyor ve Cheng Hoon Teng isimli Taoizm ve Konfiçyüs ilkelerinin ikisinin birden yerine getiren dünyadaki ender tapınaklardan birini ziyaret ediyoruz. Tur boyunca nehrin kenarında yer alan yerel ve tarihi Malay evlerini görüyoruz. Günümüzü tamamlarken akşam yemeği ve konaklama için Melaka’ya geçiyoruz.

Otelde alacağımız sabah kahvaltısının ardından Malezya’nın gelecekteki başkenti olan Putrajaya’ya doğru hareket ediyoruz. Putrajaya şehri Malezya’nın mimarisini özenle hazırlayıp, gelecekte başkenti Kuala Lumpur’dan tamamen bu şehre aktaracağı en düzenli şehridir. Şehir turu başlangıcımızda, her biri farklı bir ülkeden alınmış simgesel köprülerin şehri süslediğini gözlemliyoruz. Malezya Turizm Bakanı’nın da dediği gibi, dünyanın her özel simgesel köprülerini görmek için sadece bu şehre gelmeniz yeterli. Daha sonra PICC’ ne çıkıp şehri tepeden görüyoruz. Buradan sonraki durağımız Putrajaya Camii. İç ve dış mimarisinde ağırlıkla pembe renk kullanılan bu camii açılmış bir çiçeği andırırken aynı zamanda Pembe Camii olarak da adlandırılır. Putrajaya Camii’yi ziyaret ettikten sonra Selangor Eyaletinin başkenti olan ShahAlam şehrine hareket ediyoruz. 1988 yılında açılan, ve 4 minaresiyle Malezya’nın en büyük, Güney Doğu Asya’nın ise en büyük ikinci camii olan Sultan Salahuddin Aziz Shah Camisini ziyaret ediyoruz. Mavi renkte inşa edilen kubbesi sebebiyle Sultanahmet Camii’nin turistler tarafından söylenildiği gibi ‘Blue Mosque’ (Mavi Cami) olarak da anılmaktadır. Tur boyunca nehrin kenarında yer alan, yerel ve tarihi Malay evlerini görüyoruz. Shah Alam gezimizin ardından akşam yemeği ve konaklama için otelimize geçiyoruz. Bu gece Kuala Lumpur’dayız.

Sabah otelimizde aklacağımız kahvaltının ardından ilk durağımız şehrin simgesi Petronas İkiz Kuleleri oluyor. Burada vereceğiz serbast zamanın ardından Kuala Lumpur Merdeka (Özgürlük) Meydanına doğru ilerliyoruz. Ulusal Müze, Kuala Lumpur Şehir Galerisi,Sultan Abdul Samad Binası ve İslam Sanat Kitaplarının yer aldığı Kütüphanesi ve 7000’den fazla esere ev sahipliği yapan İslam Sanat Müzesine geziyoruz. Öne çıkan özellikler arasında, Hindistan’daki Tac Mahal, Mekke’deki Mescid-i Haram’ın ve Özbekistan’daki Emir Timur Mozolesi gibi ünlü binaların reprodüksiyonlarının sergilendiği bir sanat müzesidir. Merdeka meydanında geçirdiğimiz keyifli vaktin ardından Malezya’nın bağımsızlığının simgesi olan Mesjid Negara (Ulusal Cami) ye gidiyoruz. Malezya’nın kendine has mimarisiyle yapılan ilk cami de öğlen namazımızı kılıyoruz. Namaz molamızın adından hindular için bir hac bölgesi olan Batu Caves (Batu Mağraları)’e gidiyoruz. Burada Lord Muruganın dev heykeli ve yaklaşık 400 e yakın basamaktan oluşan bir merdivenin sonunda bizi karşılayan tapınaklar ve Lord Muruganın hikayesini anlatan figürleri göreceğiz. Akabinde Malay kültürüne ait simgesel el yapımı ürünleri alacağımız Central Markete ve Çin mahallesi olarak da geçen Petaling Street’e gidiyoruz.Bu gece yine Kuala Lumpur’dayız.

Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından belirlenen saatte Kuala Lumpur havalimanına doğru yola çıkıyoruz. Türk Havayolları TK63 sefer sayılı uçağı ile 10:05’te İstanbul’a uçuşumuzu gerçekleştiriyoruz. Yerel saatimiz ile İstanbul Havalimanına varışımız 16:35.